Saturday, October 27, 2012

O da bir kişilik

İnsan bebeğin doğduğu ilk aylarda bebeğinin hiç büyümeyeceği, hep gaz problemi ile uğraşacağı gibi bir kanıya kapılıyor. Oysa bebekler büyüyormuş:)
Zehram artık tam 8,5 aylık. Kuşum kendi kendine oturabiliyor. Almak istediği bir şeye yönelip onu kendine çekebiliyor. Elindekileri evirip çevirebiliyor. Herşeyi ağzına götürüp dişlerini kaşımak için kullanıyor. Son günlerde ise ayrılmak istemediği kişinin arkasından ağlıyor. İstemediği zaman yatmamak için direniyor. Biliyorum her bebek bunları yapıyor. Ancak insan bebeğinin bu kadar kısa sürede  bu kadar hızlı gelişmesine ayak uydurmakta zorlanıyor.
Zehramın istemediği bir şey olduğunda kendime hatırlatıyorum. Unutma "O da bir kişilik!Saygı göstermek lazım."

Saturday, October 6, 2012

Çalışmak yada çalışmamak, işte bütün mesele bu!

Gençliğimden beri ( malum artık çok yaşlandım:p) hep bir kadın çalışmalı mı çalışmayıp çocuğuna mı bakmalı sorularını kendime sorup durdum. Çalışan kadın çocuğuna bakamayacaktı, çalışmayan ise evde oturarak ve hergün aynı işleri yaparak kendini harcayacaktı. Bu ikilemden beni bir süredir takip ettiğim pedagog Adem Güneş kurtardı. Ebeveyn-çocuk arasındaki ilişkiye çocuk tarafından bakmayı öğretti bana. Bir anne çalışmalı mı sorusunun cevabı artık net benim için: Çocuklar 4 yaşına gelene yani duygusal olarak anneden ayrılmaya hazır olana kadar çalışmamalı. Eğer bu çok mümkün değilse en azından 2 yaşa kadar çocuğumuzla ilgilenmek için evde olmalıyız. Çünkü bebekler fiziken doğmuş olsalar bile 2 yaşına kadar ruhen hala anneye bağımlı oluyorlarmış. 

Evde oturduğumuzda harcanmış mı oluyoruz peki? Dünyanın en değerli varlığı olan insanı yetiştirmek için geçen zaman bence en güzel geçen zamandır. Böyle bir durumda çalışmak daha boş değil mi?

Peki sen bunun uygulayabilecek misin diye sorarsanız, kısmen "evet" derim. Zehram bir yaşına gelene kadar onunla bir dakika bile ayrılmayı düşünmüyorum(Allah ayırmasın). Ama sonrasında okuluma dönmem gerekiyor. Etrafımda okula pek uğramadan okul bitirenler var. Bakalım ben ikinci üniversiteyi böyle bitirebilecek miyim?

Tuesday, October 2, 2012

Kabızlık

Zehra birkaç günden beri kabız. Bugün ise olay doruğa ulaştı. Kuzucuğum ağlayarak kakasını yaptı. Ben de onunla birlikte ağladım tabii. Dmir damlasından nefret eder oldum. Ne zaman düzenli demir versem kabız oluyor zavallıcık. Neyse ki son kakası yumuşaktı. Kayısı hoşafı ve zeytinyağı işe yaradı sanırım. Zeytinyağını çok az veriyorum. Çünkü bebeklerde yağ sindirimi en son gelişen sindirimmiş. Sindirim sistemini zorlamamak için yağı dikkatli kullanmak gerekiyor.

Herhalde bir anneden başka kimse de kaka ve kabızlıkla ilgili blunda yazı yazmaz;)