Tuesday, November 20, 2012

Lohusalık uzun sürer.

geçen kışın gözde içeceği lohusa şerbeti
 
   Zehra için bir albüm düzenlemeye çalışıyorum. Dijital ortamda oraya buraya kaydedilmiş bir sürü resmi var. Ben ise büyüdüğünde anı olarak saklıyabileceği, arkadaşlarına, çocuklarına gösterebileceği bir albümü olsun elinde istiyorum. Bugün çalışmalara başladım. Resimlerle birlikte ben de 9 ay öncesine gittim. Ne kadar heyecanlıydım doğumdan önce, doğumdan sonra...Hayatım boyunca unutamayacağım duygular yaşadım. Anneliğin çok muhteşem bir duygu olduğunu tabii ki biliyordum ama o ilk anlardaki duygularımı tahmin etmenin yakınından bile geçmemişim. Zehra'yı ilk kucağıma verdiklerinde çok ağlamışım. Anesteziden dolayı ben hayal meyal hatırlıyorum. Kuşuma nihayet kavuşmanın heyecanından olsa gerek gözyaşlarım :)
   Resimlerde tarihler ilerledikçe lohusalık günlerim de canlanıverdi gözümde. Böyle çoookk uzak bir tarihmiş gibi bahsediyorum ama benim lohusalığım da yeni yeni bitiyor bence. En son girdiğim KPDS sınavında da lohusalıkla ilgili bir metin vardı. Metinde, sanılanın aksine lohusalığın uzun bir süreç olduğu, öyle 40 günde bitmediği, hatta 9 ay sürebileceği yazıyordu. Bebeği 9 aylık olan bir anne olarak bu görüşe kesinlikle katılıyorum. Bu zamana kadar lohusaydım. Özellikle eşime karşı çok sinirliydim. Tabii etrafımdaki diğer insanlarda nasiplerini almadılar değil bu sinirden. Fakat kendimi bir süredir daha az sinirli hissediyorum (Maşallah diyelim!). Tabii kişilikten gelen bir agresiflik var hala ama ne yapalım o da idare edilecek artık :)

Sonuç olarak, resimlere bakmaya devam!

Eşime not: Her an lohusalığa dönebilirim. Sen anlayışlı olmaya ve evişi yapmaya devam et. Benim sağım solum belli olmaz :))

1 comment:

  1. Anneliği, anneler kadar içten ancak anneler tarif edebilir diye düşünüyorum. Kızım bu duyguları ne kadar da güzel anlatmış. Annelik kavramını; kutsallığı olan bir anlayış olarak görüyorum. "Cennetin annelerin ayaklarının altında" olduğuna kalpten inanıyorum. Verilen emekler ve çocuk yetiştirmenin büyük sorumluluğu kadar annelik duygusunun doyumsuzluğu da bir o kadar büyük olmalı...

    ReplyDelete